haziran yazısına bismillah..
geçen hafta niyetimiz olmadığı halde 28 mayıs çarşamba sabahtan apar topar bir kıyamet hazırlanıp düzüldük yollara, tepeören'e gittik.. cumartesi gecesine kadar kaldık..
çocuk çığlıkları arasında biraz yorucu olsa da açık hava bol gıda, bol çekirdek, sonrası malum :))
perşembe babamın sohbet sırası annemlerde olduğu için önce erenköye sonra fatihe geçtik.. giderken arabayı ben kullandım.. hayati arkada uyudu.. kayınvalidem yanımda.. ilk defa benim kullandığım arabaya bindiği için biraz tedirgin.. e normal, çünkü ben de onun ilk defa yanımda oturmasından dolayı tedirgindim :) giderken beni şaşırttı yanlış yola girdik.. ordan mı burdan mı derken korktuğum başıma geldi, bir arabayla burun buruna geldik.. hamdolsun hasarsızız ama insanı korkutuyor biraz, böyle şeyler.. araba sürerken yanımda biri "aman, yavaş, dikkat" dedi mi, fevrim dönüyor!
çok unutkanım.. n'olacak halim bilmem. özlem b12 diye espirisini yapsa da bu konuda fazlasıyla muzdaribim.. ham elma yemek, mezar taşı okumak vs. gibi şeyler unutkanlık yapar derler.. acaba farketmeden unutkanlık yapacak bişey mi yapıyorum, nedir :) gerçi kansızlık da yapıyormuş ama yıllardır kansızlığıma da tam bir çare bulamadım gitti.. 10 kere ezberlediğim bir şeyi on birinci de yine unutabiliyorum.. ancak, gözümde hayal edebileceğim\edebildiğim bir şeyse sadece o kalıyor.. acaba diyorum, bu televizyon bilgisayar gibi şeyler de unutkanlık yapar mı??? tv.miz yok ama bilgisayar başında da az vakit harcadığım söylenemez...
29 mayıs şule'nin doğum günüydü.. 29 mayıstan önceki günler hep aklımda olmasına rağmen o günkü koşuşturmacadan unutuverdim.. babannem, rahmetli, "işi aklına geldiği anda yapacaksın, yoksa o işten hayır gelmez" derdi.. öyle oldu vesselam.. ama ben akıllanmam ki, hep son dakika yaparım işlerimi, hiiiç ders almam! çarşamba günü sınavım var, otur çalış şimdiden.. ama olmaz, son bi kaç saat gelmeden, olmazz...
Allah şule'yi iki cihanda aziz etsin.. amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder