artık neye yemek için elimizi atsak zararlı..
sebze-meyve desen genetiği değiştirilmiş..
balık.. kirli deniz sularından dolayı zehirli madde taşıyorlar.. konserve ton balığı yüksek miktarda civa içeriyormuş..
tavuk eti.. suni yemle beslenip, hatta gece dahi ışık yakmak suretiyle hızlı şekilde büyütülüyor..
kırmızı et.. ha kezâ..
hazır gıdalar, konserveler, içecekler.. koruyucu madde içeriyorlar.. kansere sebebiyet veriyor..
vs vs.. saymakla bitmez..
bunları geçtim, enerji tasarruflu ampuller bile radyasyon yayıyormuş.. kablosuz modem'in zararlarından bahsediliyor.. Dünya Sağlık örgütü'nün yaptığı 10 yıllık araştırmanın sonucunda "cep telefonu kullanımının üç tür beyin tümörü ve bir tür tükürük bezi tümörüyle ilişkili olduğu ortaya çıktı" deniyor..
sonuç olarak biz nerede yaşayacağız- ne yiyip ne içeceğiz??
"dünyanın çivisi çıktı" deniyor ya hani, aynen öyle! ilerlemeden kastımız hayatımızı berbat hale getirmek olmuş.. yaşam kalitemizi yükselttiğimizi zannerderken düşürüyoruz farkında olmadan.. hergün bir kanser vak'ası duyar oldum.. öyle de zor bir hastalık..
bu zaman ahirzaman.. sonumuz hayrola!
5 yorum:
Amin. Kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz. Ama geçen gün bir sohbet dinlemiştim. Sohbeti veren hanım şunu hatırlatmıştı: besmeleyle, yani Allah'a sığınılarak yenen yemekten Allah'ın izniyle zarar görmeyiz. İnşaallah.
Ben sana ne dedim geçen gün:
hadi gel köyümüze geri dönelim
mandalinin düğününde halay çekelim
:P
şaka bir yana,
elimizden gelen tedbirleri alıp daha sade yaşamaya, daha az ve nisbeten güvenilir şeyleri yemeye, tüketmeye gayret ettikten sonra geriye tevekkül etmek kalıyor.
yoksa "korku" içinde yaşamak insanı yıpratıyor.
derya "besmele" ile yemekten bahsedince aklıma ali ulvi kurucu hocanın hatıralarında okuduğum bir olay geldi. mısır'da el-ezher'de okurken bir oda arkadaşı hocanın gaz yağından zemzem sanarak bir bardak içiyor. duasını da yapıyor güzelce:
"Allahümme inni eselüke ilmen nafian ve rızkan vasian ve şifaen min külli dâin ve sekam; Allahım senden faydalı ilim, bol rızık, bütün hastalıklardan da şifa diliyorum."
3 gün sonra yıllardır çektiği basurundan kurtulduğunu farkediyor :)
Mandalina ya katiliyorum, en iyisi köye dönmek, bahcede tarlada kendi yetistirdigin üründen beslenmek,etini sütünü kendin üretmek. Oh ne güzel olurdu ya Rabbim. Topraga dokunmayi, yesil görmeyi özledik...Söyle cinko kapli catilara vuran yagmurda uyumak ne güzel olurdu ;)
ee radyasyon neslindeniz, biraz erken tukendik, der sarkinin biri.. oyle ya da boyle, bir sekilde olecegiz iste :)
inşallah derya.. elimizden geldiğince çekmeye çalışıyoruz :)
mandalin; o amcanın acaba tat duyusu yokmuymuş ki bir bardak gaz yağını zemzem zannederek tamamlayabilmiş :D
korku içinde yaşanmaz zaten de rabbim büyük hastalılardan muhafaza etsin, dermansız dert vermesin..
mare; gece gece uyanmak bile mi olsa ;) kesinlikle ama artık bizden geçti :)
yunivers; Allah hayırlı uzun ömür ve de kolay ölüm versin yine de :)
Yorum Gönder